SANTORINI
Bu topraklar doğanın öfkesinden doğmuştur. Büyük bir felaket izlerini koskoca bir tarihi döneme bırakmıştır ve dünyanın en etkileyici manzaralarından birini oluşturmuştur.
Ege’nin tacında en değerli mücevher olan Santorini, renkli sarp uçurumları, pitoresk beldelerle çevrilmiş görkemli krateri, meşhur gün batımı ve tüm renkleri yansıtan çakıllı ve kumlu garip plajlarıyla dünya’nın en popüler destinasyonlarından biridir. Ziyaretçiler adanın büyüsünü görebilmek için kışın bile buraya gelmektedir.
Kiklad bölgesinin güney ucunda bulunan, hilale benzeyen Santorini, resmi ismiyle Thira olarak adlandırılmaktadır. Bu ada, Thirasia, minik Aspronisi, Palia ve Nea Kameni adacıklarıyla beraber küçük bir ada grubu oluşturmaktadır.
Bu ada grubu aslında Santorini’de meydana gelmiş olan jeolojik felaketi ispatlamaktadır. 3600 yıl öncesinde Santorini çok daha büyük, yuvarlak bir adaydı. Hatta bu şeklinden dolayı Strogili (Yunanca’da yuvarlak anlamına gelir) olarak adlandırılmıştır. M.Ö. 1653 yılında gerçekleşmiş devasa yanardağ patlaması, Minos uygarlığını yok etmiştir ve Strogili’nin merkezinin çökmesine sebep olmuştur. Yerinde denizde batmış koskoca bir krater ve bugün adanın sembolü olan sarp uçurumlar kalmıştır.
Peyzajdaki muhteşem kabartma, bütün Ege’ye nefes kesici bir manzara sunan kraterin ulaşılamayan yüksekliği, neredeyse bütün plajları süsleyen kayalardaki doğal heykel şekilleri ve Akrotiri’deki eşsiz arkeolojik bulgular, adanın şaşırtıcı tarihine şahitlik etmektedir.