KARPATHOS
Zamanın eskitemediği, işlenmemiş doğal güzellik. Kuzeyde kayalık dağlık peyzajlar ve sarp derbentler, Güneyde ise üzüm bağları ve bostanlarla dolu bereketli vadiler vardır. Rüzgarlı tepeler ve çam ağaçlarının koynunda muhteşem koylar. Antik geleneklere ve yüzyıllardır süregelen adetlere adanan saf bir sadakat dikkat çekmektedir. Dürüst, gurur ve zapt olunmaz insanları aynı zamanda spontan ve gerçek anlamda misafirperverdirler. Ve tabii ki cesurdurlar çünkü efsaneye göre, Olympos tanrılarını kaçırıp adaya getirerek burada onlarla birlikte yaşamaya zorlamaktan kaçınmamışlardır. Ada da ismini bu olaya borçludur. Tanrı kaçıran anlamına gelen Arpathei kelimesi, Karpathi olarak değişmiş ve adaya Karpathos ismi verilmiştir. Karpathos’un eşsiz cazibesi, Oniki ada bölgesinin ikinci en büyük adasını özel kılan bu muhteşem zıtlıklardan kaynaklanmaktadır.
Ege’nin güneydoğu ucunda ve fırtınalı Karpathos Denizi’nin ortasında bulunan ada, Girit ile Rodos arasında doğal ve kültürel bir köprü oluşturmaktadır. Neolitik çağdan başlayarak Karpathos topraklarında yaşamış ve bölgeyi etkilemiş önemli uygarlıklar adanın tarihini şekillendirmiştir. Minoslular, Mikenler, Fenikeliler, Dorlar, Rodoslular, Romalılar, Bizanslılar, Araplar, Cenevizliler, St. Jean Şövalyeleri, Osmanlılar, İtalyanlar. Hepsi de Homeros’un "Krapathos" veya ’’Anemoesa’’ olarak adlandırdığı,antik "Tetrapolis’te’’ veya Ortaçağ "Skarpanto" adasında izlerini bırakmıştır.
Güzel Karpathos gezisi, adanın başkenti ve limanı olan Pigadia’dan başlar. Burada kalabalık yaya yolları ve Kaymakamlık ile Gümrük gibi İtalyan egemenliği dönemine ait karakteristik binalar görebilirsiniz. Kali Limni dağının eteklerinde kurulu Karpathos, Minos dönemine ait antik Potideon şehri konumunda bulunmaktadır. Hatta antik akropolün Kiklop surları hala tepenin zirvesinde durmaktadır. Etkileyici Kaymakamlık binası Arkeoloji Müzesi’ni barındırmaktadır. Müzede neolitik dönemden Bizans yıllarına kadar önemli bulgular sergilenmektedir. Fakat Karpathos’un gerçek ruhu pitoresk köylerle güzel taşrasında, çiftlik evleriyle platolarda ve antik harman yerlerinde, kutsal yerlere çıkan patikalarda, bulutlar ile rüzgarla oynayan dağ zirvelerinde, kemençe, lavta ve tulum melodilerinde ve adanın saf insanlarının beyitlerinde bulunmaktadır. İşte Karpathos’un bu konulardaki eşsizliği ve asaleti sonsuzdur.